11 Nisan 2010 Pazar

Faşizm üzerine bir deneme

eksik bilgiler yüzünden yanlış tanımlamalara neden olan kavram. herşeyden önce faşizm bir nevi dikatörlüktür, totaliterdir. roma imparatorluğuna dayanan bir tarihi vardır. kelime olarak "fascio" dan gelir ve birlik, beraberlik anlamı taşır. simgesinde bir balta etrafında iple bağlamış odunlar vardır. balta burada devleti ve onun savaşçı ruhunu, odunlarda etrafında destekçisi olan halkı simgeler.

italya zamanında faşizmin doğuşu 1. dünya savaşına dayanır. 1. dünya savaşı sonrası ortaya çıkan idealizm akımı, wilson'un 14 ilkesi filan falan derkene, 1929 buhranından sonra devletlerin genelinde realist akımlar göze çarpmaya başlar ki mussolini de bu dönemde hortlamaktadır. ve yine faşizmin kurucuları arasında eskiden sosyalist, sendikacı, ordu mensupları ve anarşistler vardır. ama daha sonrasında bu adamlar şekil değiştirmekteler ve faşocan olmaktalar. hatta mussolini de eski solculardandır, merak edenler biraz daha ayrıntılı inceleme yapabilirler. hatta bu kardeş ateist filan da takılıyormuş ama sonrasında kilise ile içli dışlı olmakta. neyse konuyu dağıtmayalım.

faşizmdeki husulardan biri, devletin bekası için bireylerin fedasıdır. birey tek başına bir anlam ifade etmez, sadece devlet ile bir anlam kazanır ve sloganı da "herşey devletle, herşey devlet için"dir. nazizmden ayrılan yanı da burada görünmektedir, faşizmde devlet idealleri söz konusu iken, nazizm en başından beri bir parti hareketidir ve nasyonel sosyalive hükümet yangını bunların somut örnekleridir. dahası naziler kendilerini sağlama almak için ss denilen kolluk kuvvetlere ihtiyaç duyarken, faşizmde halk bilinçli bir teslimiyet duygusu taşımaktaydı.

faşizm iddaa edilenlerin aksine ırkçı değildir. ırkçılıktan etkilenmesi nazi hükümeti ile yapılan mihver ittifakından sonra böyle bir davranışa yönelmeleri çeşitli taraflarca kabul edilir, ki ırkçı hareket diye bilinen uygulama antisemitist harekettir ve faşist italya'da böyle bir soykırıma kadar ilerleyen düşmanlık bulunmamaktadır. faşizm ırk üstünlüğüne değil, devlet üstünlüğüne dayanır ki ırkçılık için "racist" diye bir kavram çıkarmış zamanında yabancılar.

he ırkçılık olmaması bu adamlar şiddet yanlısı demek değildir. ileri sömürgecilik mentalitesi ile uyugladıkları politikalarda ki özellikle afrika'ya girmişlerdir bu adamlar. zorla tehcir ve bunabağlı olarak toplu katliamlardan eksik etmemişler, hitler ile sidik yarıştırmışlardır.

faşizmin aşırı milliyetçi olması üste de vurguladığım gibi devletin bekasını en önemli vazife olarak görmeleri ve bireycilikten tamamen kendisini soyutlamasıdır. devlet bekası demekteyiz sürekli, realizmden de bahsetmiştik. şimdi biraz daha ayrıntı atarsak; realizmde devletler bekalarınıdevam ettirebilmek için ağır bir şekilde ekonomik ve askeri alanda üstünlük kurmaya çalışırlar. özellikle ekonomi realizmde çok önemlidir. faşizmin yükselmesine bakarsak 1. dünya savaşı sonrası bozulan ve 1929 buhranında iyice taban yapan ekonominin etkisi görülebilir. faşizm alt sınflara sınıfsız bir toplum vaad etmiştir, nasıldır demeyin sakın evet sosyalizme çok benzemektedir ama sosyalizm sınıf farkını kabul eder ve işçi diktatörlüğünü savunur- marx'a göre-, faşizmde ise sınıf farkı yoktur çünkü önemli olan devlettir ve herkes onun için çalışmalıdır. bu bir sosyal sorumluluktur onlar için, yani bir şekilde halkın zayıf noktasından gazı vermiş faşistler ve halkı peşinden sürüklemiş.

faşizm için bakın mussolini ne demekte. bizzat kendi faşizm tanımından bir alıntıdır; " faşizm, bir dini anlayış olarak kabul edilebilir. bu anlayışta insan, kendini manevi bir cemiyetin parçası olarak kabul eden bir yasa ile ve objektif düşünüş ile, kendi içindeki ilişki ile incelemektedir. işi idare etme politikasında kalan kişi ise faşizm'in dini anlayışının bir hükümet sistemi ve herşeyden önce düşünce sistemi olduğunu anlamıştır."

faşizmin roma imparatorluğundan esinlendiğini söylemiştik, bu yüzden faşizm gelenekselcidir diyebiliriz ki mussolini yine kendi tanımında bu görüşü destekeler. " faşizm bri tarihi anlayış olarak da kabul edilebilir. insan bunun içinde, ortak manevi davanın çözümlenmesinde görev almamış ise bütün milletlerin çalışmalarını birleştirdikleri aile ve toplum, millet ve tarih içinde değilse insan sayılmaz. hatıralarda, dilde, adetlerde toplumun hayatının değer hükümetlerinde geleneklerin önemi işte burada bulunmaktadır. tahini dışında kalan insan bir hiçtir. bu bakımdan faşizm, 18.yy meteryalist esaslara bağlı olan bütün bireyselci görüşlere karşıdır."

faşizm, liberalizme kesin olarak karşıdır çünkü liberalism kişisel faydacıdır, devlet çıkarları öncelik değildir. "devlet dışında insani ya da manevi varlık yoktur, yani hiçbir şey değer taşımaz."

sonuç olarak faşizm devlet odaklı, devletin hep öncelikli plan tutulduğu ve kişisel çıkarların hiçe sayıldığı baskıcı bir yönetim şeklidir. direk mussoli'nin faşizm tanımını tamamı ile okumak isteyen olursa, alıntılarını yaptığım toker yayınlarının faşizm adlı kitabı tavsiye edilir.

1 yorum:

tanieryamin dedi ki...

OSTEN | LUTALART | Titanium-ART | Titanium-ART
TITanium-ART titanium blue is an apple watch titanium innovative 3D printer that works with high-performance silicon crystals, making it titanium 200 welder ideal for cutting winnerwell titanium stove surfaces and objects. titanium eyeglass frames