3 Nisan 2010 Cumartesi

Türk Dış Politikası Ders Notu- 2. Dünya Savaşı'nda Türkiye Genel Görünüm

* Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'ndaki poltikası tarafsızlıktan(neutrality) çok, savaş dışı kalma(non-belligerent) şekilnde olmuştur(Oran, 393). Diğer yandan Hale bu durumu "aktif tarafsızlık" olarak nitelendirmektedir.

* Türkiye savaşın gidişatı ile kısa dönemli karşılıklı antlaşmalarda bulunduysa da müttefikler tarafındaki yerini sağlamlaştırmaya çalışmıştır.

* Türkiye Alman-Sovyet, İngiliz-Amerika arasındaki anlaşmazlıkları ve jeopolitik durumu ile tehditler karşısındaki zayıflığını iyi kullanarak, savaşa girmeyi uzun bir süre ertelemiştir.

* Türkiye iç politika ve özellikle kaynaklarını pazarlama noktasında tarafsız bir politika izleyeme çalışarak ülkelerin tepkisini en az düzeyde hissetmeye uğraşmıştır. ( Almanya ve İngiltere ile aramızdaki krom ticareti)

* Türk hükümeti içerisinde bu ülkelere olan yakınlaşmaları incelersek; İnönü ve Saracoğlu İngiliz, Dışişleri bakanı Menemencioğlu ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Alman sempatizanı olarak belirmektedir. Almanların gerilemesi sürecinde Çakmak'ın görevden alınması ve Almanların güçlü olduğu dönemdeki Menemencioğlu istifası duruma netlik kazandırabilir. (Oran, 396)

Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sırasındaki tutumu şüphe yok ki, ülkeyi savaş dışında tutmak için yapılması gereken her şeyin uygulanması yönünde olmuştur ve savaş sonrası iki kutuplu dünya sisteminde Türkiye'nin yeri bu savaş ile beraber az çok şeklini almıştır. Türkiye'nin Olası bir Sovyet tehdidine karşı ABD ve diğer batılı devletlere yanaşması ve bu süreçteki karşımıza çıkacak zorluklar şüphesiz ki, savaştaki oyalama taktiklerinin bir sonucu olmuştur.

Hiç yorum yok: