Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sırasında uyguladığı dış politika "aktif tarafsızlık" olarak yer almaktadır. Kurşun sıkmadan bütün bir Avrupa'yı kasıp kavuran 6 yıllık bu dünya savaşından kazasız çıkmasını bilmiştir. Şüphesiz bu süreçte Türkiye'nin coğrafi konumu, liderlerinin becerisi ve şans büyük faktörler içerisindedir.
Türkiye'nin savaş sırasında dış politikasını incelemeden önce 6 yıllık süreç içerisinde ortaya çıkan ve Türkiye'nin stratejilerini belirlemesinde hayati önemi olan kırılma noktalarını belirlemek gerekmektedir. Bu konuda Baskın Oran kitabında kırılma noktaları ile ilgili açıklamaları faydalıdır.
1- 2. Dünya Savaşı başlarında Ekim 1939'da Fransa ve İngiltere ile yapılan antlaşma sonrası, Fransa'nın Almanya karşısında tutunamaması - Haziran 1940'da Fransa düşmüştür- ve İtaya'nın savaşa dahil olması Türkiye'yi zor durumda bırakmıştır. Zira Akdeniz'e tam anlamı ile inecek bir savaş Türkiye'yi savaşa sokacaktı, lakin Fransa'nın düşmesi Türkiye'nin Fransa ve İngiltere yanında savaşa girmesi durumunu bir hayli rafa kaldırdı. Fransa'nın savaştan çekilmesi olası bir savaşma yükümlülüğünü Türkiye adına kaldırıyordu.1940 sonrası dış politikada Almanya ile ilişkilerin başladığı görülmektedir. Fransa'nın düşmesi, İtalya'nın Akdeniz'de rahat hareket etmesi, Alman ve Rusya yakınaşması Türkiye'yi Almanya ile işbirliğine zorlamaktaydı.
Haziran 1941'de Almanya'nın Sovyet Rusya'ya saldırmasına kadar olan süreçte Türkiye'nin Almanya ile Rusya arasında kalmaktan korktuğu aşikardır. Polonya'nın düştüğü duruma benzer bir durum ile karşılaşmak çok olasıdır. Bu süreç içerisinde İngilizlerin de Türkiye'nin savaşa girmesinin kendileri için yarardan çok zarar olacağı ifade edilmektedir.(Hale, 80)
2- Nazi- Sovyet yakınlaşması ve Rusya'nın boğazlar üzerindeki emelleri Türkiye'yi Almanya'ya yakınlaştırmaktadır. Almanya'nın balkanlardaki ilerleyişi ve Bulgaristan işgali Türkiye'nin ne şekilde hareket etmek zorunda olduğunu ortaya koymaktadır da. Almanya'nın Rusya ile özellikle Bulgaristan konusundaki anlaşmazlıkları Hitlerin Barbarossa Harekatını başlatmasına ve Rusya'ya savaş ilan etmesi sonunda Türkiye rahat bir nefes almıştır. Bunu ilerleyen süreçte Türkiye Sovyet Rusya ve Hitler Almanya'sı ile ayrı ayrı tarafsızlık antlaşmaları sağlamış ve yerini sağlamlaştırmıştır. Almanya'nın Sovyet ilerleyişinin durmasına kadar ilerleyen süreçte, Türkiye'nin aklını kurcalayan iki olasılık Rusya-Almanya arasındaki savaş sonucunun muammasıdır. Zira "Sovyetler Birliğinin kazanacak olursa, büyük ihtimalle Avrupa'daki tek büyük güç olacak ve boğazlarda istediklerini yaptırabilecekti. Diğer yandan Rusya'nın çökmesi ya da teslim olması durumunda, Hitler'in bir sonraki kurbanı Türkiye olabilirdi"(Hale,86). Türkiye'nin konumu Almanya'nın Ortadoğu emelleri için önem teşkil etmekteydi. Yine 1943 yılına kadar ki süreçte Türkiye- Almanya arasında özellikle kroma dayalı bir ticaret antlaşması yapılmış ve karşılıklı iyi niyet gösterimlerinde bulunulmuştur.
3- Şubat 1943'te Stalingrad direnişi ve savaşın Almanya aleyhine dönen gidişatı Türkiye'yi tekrar müttefikler ile derin ilişkilere yelken açmasına neden olmuştur. Türkiye'nin bu süreç içerisinde müttefikler yanında savaşa girmesini geciktirecek olay yine Rusya ve Almanya arasındaki çekişmedir. Diğer yandan "Türkiye savaşa girmemek için; gerek iki taraf arasındaki, gerekse her iki tarafın kendi içindeki çelişkilerden yararlandığı gibi, bizzar kendi zayıflığının yarattığı çelişkileri de sonuna kadar kullandı"(Oran,394). Türkiye'nin savaşa dahil olmamak için ileri sürdüğü başlıca mazaretin Rusya ya da Almanya'ya açılacak bir savaş için gerekli altyapının yetersiz olmasıdır. Müttefiklerle yapılan her görüşmede bu bahane ileri sürülmekte ve zaman kazanılmaya çalışılmaktadır. Türkiye savaşın gidişatının az çok belli olduğu dönemde artık müttefiklerin baskılarına daha fazla dayanamamış ve göstermelik bir savaş ilanında bulunmuştur. Türkiye'nin 1939-1945 yılları arasındaki dış politika taktiklerini bir sonraki yazıda belirteceğim. Kısa bir özet yapmak istersek bu yazı genel bir fikir edinmek için yeterli olacaktır düşüncesindeyim.
KAYNAKCA
Willian Hale.Türk Dış Politikası.Sanat ve Arkeoloji Yayınları.2003
Baskın Oran.Türk Dış Politikası.İletişim Yayınları.2009
Telefon dolandırıcılığı
4 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder