4 Aralık 2009 Cuma

Türk Politika Tarihi Ders Notu- 1929 Buhranı ve Türkiye Ekonomisi

1929 Büyük Buhran'ı biliyoruz zaten. Dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de deridnen etkileyen bir dönem. Bu dönem içerisinde Dünya genelinde ekonomik politika devletçilik olarak belirleniyor. Açık pazarlı bir liberak ekonominin özellikle krize giren ülkelerde felakete yakın bir sorun çıkaracağını biliyoruz.

Bu dönemde devlet destekli yatırım ile ayakta kalınmaya çalışılmakta. Devletçi ekonomi derken aklımıza gelen şey devletin bizzat yatırım yaptığı ve özellikle bazı sektörlerde tekel konumunda olduğu durum basitçe anlatmaya çalışırsak. Türkiye'deki ulus devlet inşası her ne kadar Fransa'dan etkilemiş olsa da Sanayi devrim ve feodel düzen eksikliğinden ötürü noksan kalan bir burjuva sınıfından dolayı da Türkiye'de özel teşebbüsün olması o dönemler için münkün görünmemekte.

Erik Zürcher'in kitabında Tek parti dönemindeki ekonomik gelişmeler kısmında bu konu ile ilgili olarak " CHF 1931 yılındaki kongresinde, devletçilik resmen yeni ekonomik siyaseti ve Kemalist ideolojinin temel dayanaklarından biri olarka kabul edildi. Devletçiliğin tam olarak ne anlama geldiği asla açıkça tanımlanmamıştı. Kesinlikle sosyalizmin bir biçimi değildi: Özel mülkiyet ekonomik yaşamın temeli olarak kalıyordu. Devletçilik daha ziyade, özel kesimin gereken sermayeyi biriktiremediği snayileri kurmak ve işletmek için devletin sorumluluğu üstlenmesi anlamına geliyordu" (Zürcher, 291). Yine aynı sayfada TC ekonomik politikasının Sovyetler Birliği'nden esinlenmiş olduğu belirtiliyor.

Ozan Örmeci ise kitabında şı satırları kaleme almakta; "Büyük Buhran sonrası dünyada oluşan yapısal koşullaırn da etkisi ile 1920'lardan başlayarak bürokratik grubun ve Kemalizm'in devletçilik temelli değerlendirilmesinin ağırlık kazandığını görüyoruz"(Örmeci, 26). " Büyük Buhran sonrası kapitalist ekonomik politikaların ciddi şekilde sorgulanması, zaten yeterli sermaye birikimi bulunmayan ülkede devletçi ekonomiyi bir zorunluluk hakine getirmiş; bu nedenle devletçilik ilkesi Altı Ok'a dahil edilmiştir"(Örmeci,27).

Bu arada bir sonraki başlıkta kendisinden bahsedeceğimiz Recep Peker ve çevresinin "otarşiye yakın bir devletçi bir ekonomi plitikasını partiye kabul ettirmişlerdir" (Örmeci, 27). Otarşi'yi özetle bir ülke izlediği, ekonomil bakımdan kendi kendine yeterlilik politikası şeklinde açıklayabiliriz.

Son söz olarak Cuhmhuriyet'in ilk yıllarında olmayan burjuva sınıfının yartılması için gümüzde Rusya'da sıkça kullanılan "oligark" ve yine Rusya tabanlı " nomenklatura" yapılanması söz konusu. Bu da devletin bizzat bürokratlardan ya da belirli vasıflardaki sivillerden yine yapay yollu bir burjuva yaratma çabası. Devletin kendi finanse ettiği ya da bir şekilde bırakınız yapsınlar düşüncesi ile yaklaştığı devlet destekli burjuva hali.

Şu an için 1929 sonrası Türkite ekonomisi ile ilgili derste anlatılan var geniş özet bu kadar. Daha sonraki başlıklarda Recep Peker, Kadro Hareketi ve Serbest Cumhuriyet Fırkasından bahsedeceğiz.



KAYNAKLAR

Erik Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye'nin Tarihi, İletişim Yayınları, 1995
Ozan Örmeci, İttihat ve Terakki'den AKP'ye Türk Siyasal Tarihi, Güncel Yayıncılık, 2008

Hiç yorum yok: