20 Mayıs 2009 Çarşamba

Ayrıntı


Şeytan ayrıntıda gizlidir diye bir kitap vardı, bilmem kim yazmış ismi lazım değil. Biraz daha düşündüm de hayat ayrıntıda gizli aslında. Küçük detaylar; dikkat edilmesi gereken, ertelenebilir gibi görünen ama aslında hiç de öyle olmayan, şakaya gelmeyen ayrıntılar. Bir anda hayatınızı allak bullak edebilen ayrıntılar. Daha da elem verici olan bu ayrıntılar anca düşerken görünüyor, hani derler ya hayatın bir film şeridi gibi gözlerin önünden geçmesi aynen öyle oluyor.

Düşerken görülüyor ayrıntılar... Şimdi iki seçenek duruyor yer çarpamaya az kalmışken; ya tamamen düşüp öleceksin ve hayat da ayrıntılarıyla beraber bitecek, bir diğer durum ise yere o denli sert çarptıktan sonra, atladığın o detaylar artık hayatının bi parçası olacak hiç bırakmayacaksın sımsıkı tutacaksın bir daha düşmemek için. Her zaman ikinci bir şanstır yoktur çünkü hayatta, olanakları iyi kullanamayınca elinden kayar gider.

Ben şimdi nerede miyim? Komadayım düşme sonrası, makineye bağlanmış durumda; ya tam anlamıyla fişim çekilecek ya da bir ikinci hayat öpücüğü gelecek.

Hayatı beklemekteyim, güzel günler için güneşli günler...

Hiç yorum yok: